
Batı Trakya’daki yoğun Türk nüfusunu kendi lehine değiştirmek isteyen Yunan idaresi bu amaçla birçok fikir geliştirip, uygulamaya koydu. Bölge, çeşitli baskılar ve zorluklar nedeniyle aşırı göç vermesine rağmen, ısrarla göç etmeyenler de vardı. Nüfus ve mülkiyet durumu yeniden gözden geçirildi. İstenilen hedef henüz gerçekleşmemişti. Daha etkili bir adım atılmalıydı. İşte o etkili adım, Yunan Parlamentosu tarafından 1955 yılında çıkarılan 3370 sayılı Yunanistan Vatandaşlık Yasası’nın 19. maddesiydi. Peki, ne diyordu 19. madde?
“Yunan olmayan etnik kökenden bir kişi, geri dönme niyeti olmaksızın Yunanistan’dan ayrılırsa, bu kişinin Yunan vatandaşlığını yitirdiğine hükmedebilir. Bu hüküm, yurtdışında doğmuş ve oturmakta olan Yunan olmayan etnik kökenli kişilere de uygulanır. Ana babasından ikisi birden ya da hayatta olanı vatandaşlığını yitirmiş olan reşit olmayan çocuklardan yurtdışında yaşayanlar da vatandaşlığını yitirmiş olarak ilan edilebilir. Vatandaşlık Konseyi’nin aynı yönde alacağı karara dayanarak bu konuda İçişleri Bakanı hüküm verir.”
Bu madde, Yunan Anayasasının 1. ve 2. maddeleri ile Lozan Antlaşması’nın Yunanlılar ve Yunanlı olmayanlar arasındaki ayrımı yasaklayan 40. maddesine de aykırıydı. Fakat Yunan hükümeti yasayı hiç çekinmeden uyguladı. Böylece yalnızca Yunan kökenli olmayan Yunan vatandaşlarına karşı işletilen ve tamamen ırka yönelik ayrımcılığa dayanan bu madde ile binlerce kişi vatandaşlıktan atıldı. Yunanistan hükümeti en temel insan haklarını ve azınlıkların korunması ilkelerini çiğneyerek, azınlıklara karşı ayrımcı ve dışlayıcı bir tutum sergiledi. Yasada vatandaşlıktan çıkarılma kriterleri net olmadığından tamamen subjektif hükümler verildi. Aralarında eğitim alma ya da seyahat için yurtdışında bulunanlar da vatandaşlıktan çıkarıldı. En ilginci ise Yunan ordusunda vatani görevini icra eden birçok kişinin aynı akıbeti yaşamış olmasıdır. Vatandaşlıktan çıkarıldığından bihaber olanlar iki aylık yasal süre içinde itiraz edememişlerdir. Durumu öğrenip, itiraz etmek isteyenlerin ülkeye girişlerine izin verilmemiştir. Vatandaşları Yunan ırkından olup olmamasına göre ayıran 19. madde Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, İnsan Hakları Merkezlerinden gelen tepkilerin de etkisiyle 2623/1998 sayı ve tarihli yasanın 9/14 maddesi ile 31 Ağustos 1998 tarihinde yürürlükten kaldırıldı. 19. madde ile 1955-1998 yılları arasında 60.000 Batı Trakya azınlık bireyi yurttaşlıktan atıldı. Yunanistan İçişleri Bakanlığı bu sayıyı 46.638 olarak açıkladı. ECRI (Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu) ise 24 Şubat 2015 tarihli Yunanistan raporunda bu sayının 60.000 olduğunu belirtti.
19. maddeye ile vatandaşlıktan çıkarılanlar için haksızlığı ve mağduriyeti gideren herhangi bir özel düzenleme günümüze kadar yapılmamıştır. Ancak, istisnai şekilde bireysel olarak hukuk yoluna giden ve AİHM kararları sonucunda vatandaşlıklarını geri alanlar da yok değildir. Bu noktada aklımıza şu soru geliyor. Acaba diğer 60.000 kişi için bu kararlar emsal olabilir mi? Süre, zaman aşımı gibi nedenler bu girişimlerin önünü kapatıyorsa, AB nezdinle birşeyler yapılamaz mı? Es cümle bu sorunu incelemek, yeniden ele almak gerekiyor. Uluslararası hukuk, AB normları hakların iadesi noktasında konumlanacaktır. Bulgaristan, Romanya, K.Makedonya gibi ülkeler geçmiş kuşaklara dayanarak vatandaşlık verirken, Yunanistan’da doğup, büyümüş kişilerin vatandaşlıklarını geri alamamaları çok büyük eksiklik ve o ülke için demokrasi ayıbıdır!