Batı Trakya, 1920 yılından itibaren tamamen Yunanistan idaresi ve hâkimiyeti altında bulunuyor. 1923 Lozan Barış Antlaşması ile resmen Yunanistan’a devredilen bölgedeki Müslüman Türkler azınlık olarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Yüzyıllarca bölgede yaşamlarını sürdüren Müslüman Türkler bir anda farklı bir yönetim altına girince varlık mücadelesi vermeye başladılar. Uluslararası metinlerle kazanılan birçok hakları ihlal edildi, hatta en temel insan hakları da zaman zaman kısıtlandı. Bu yüzden kalıp mücadele edenler olduğu gibi çok farklı sebeplerle göç edenler de fazlasıyla oldu. Her ne kadar mübadele dışında bırakılmış olsalar da bu göçler bazen münferit bazen de toplu halde gerçekleşti. Göç edilen yerler ise anavatan Türkiye, Avrupa, Avustralya ve Amerika gibi ülkelerdir. Söz konusu ülkelerde kurulan Batı Trakya Sivil Toplum Kuruluşları bu durumu doğrulamaktadır.

       Lozan’da İsmet Paşa ve Venizelos tarafından ortaya konan nüfus sayıları burada Türklerin çoğunlukta olduklarını açıkça göstermektedir. Ancak yaklaşık bir asır sonra hem nüfus hem de mal dengesi bozulmuştur. Prof. Dr. Ata ATUN’un bir araştırmasına göre, Batı Trakya Türklerinin nüfus artış hızı % 2,8 oranındadır. Bu yüksek nüfus artış hızına göre günümüzde Batı Trakya’daki Türk nüfusun bir milyonu aşmış olması gerekirdi. Ancak sürekli göçler nedeniyle nüfus azalmış, arazi mülkiyetleri de yitirilmiştir.

       Yunanistan, yapılan nüfus sayımlarında etnik köken, din, dil gibi bilgileri kaydetmemekte, kaydetse bile ilan etmemektedir. Bu yüzden, Batı Trakya’daki Türklerin nüfus sayıları resmi veriler olmadığı için tahmini olarak bilinmektedir. Azınlığın çoğunun Türkiye ve Avrupa ülkelerinde parçalanmış ailelerden oluşması, Türkiye ve farklı ülke vatandaşlarıyla evlilikler nüfusla ilgili tahminleri de zorlaştırmaktadır. Yine de önceleri 150 bin, daha sonra da 120 bin civarı bir rakam söylenmektedir. Son yıllarda Batı Trakya’dan çok fazla göç olmuştur. Köyler boşalıyor, Türk azınlığı Batı Trakya’dan göç ediyor. Evet, bu sözleri ezbere söylemiyoruz. Batı Trakya ziyaretlerimiz bize çok fazla insanımızın göç ettiğini gösteriyor. İşsizlik had safhada. Yetişmiş, üniversite mezunu gençler dahi iş bulamıyor. Çiftçiler geçinemiyor. Ne kadar göç olduğuna dair elimizde resmi veri yok, ancak böyle istatistiksel bir çalışma elbette yapılabilir.

Peki, Batı Trakya’nın kurtuluşu nedir? Dr. Sadık Ahmet, etnik kimliğin inkârı ve diğer hak ihlalleri dışında “İktisadi Kalkınma” ya özel önem vermekteydi. Ne yazık ki bugüne kadar bölgede ekonomik gelişme sağlanamadı. Günümüzde Batı Trakya Türklerinin ekonomik durumları, ülkenin diğer bölgelerine göre oldukça düşüktür. Bu durumu Celal Bayar’dan 65 yıl sonra Yunanistan’ı ziyaret eden T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Yunanistan’da kişi başına düşen gelir ortalama 15 bin Euro iken Batı Trakya’da niçin 2.200 Euro?” sorusunu sorarak ekonomik dengesizliği gündeme getirmiştir.

Özetle bölgenin ve dolayısıyla Batı Trakya Türklerinin ekonomik olarak güçlenmesi, iş-aş-ekmek sahibi olmaları ve kadim topraklarından göç etmemeleri için çözüm yolları aranmalıdır. Şirketleşme ya da Kooperatifleşme vb. oluşumlar için kafa yorulmalıdır. Batı Trakya Müslüman Türkleri ekonomik açıdan güçlü olmalılar ki, başka diyarlara göç etmesinler…

Sosyal Medyada Paylaş
Picture of Murat DERİN
Murat DERİN
Master: Balkan Araştırmaları. Phd: Uluslararası İlişkiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BENZER İÇERİKLER

BALKAN SAVAŞLARI

Yirminci yüzyılın başlarında, yani 1910’larda, bir ayağı Adriyatik Denizinde, bir

SELMA RIZA

İlk kadın gazeteci Selma Rıza;Korkmadan evinin penceresinden bakan bir kadın