Halkı aldatmak ve kışkırtıcılık gibi girişimlerde bulunmuşlardı.
- İlay-ı Vatan Cemiyeti: Zararlı cemiyetlerden bazıları kendi aralarında toplantılar da yapmakta idiler. Bunlardan İlay-ı Vatan Cemiyeti, müfrit Hürriyet Fırkası ile ilişkiler kurup, birlikte çalışmalar yapmak için ortam hazırlamaktaydı. İlay-ı Vatan Cemiyeti (Yurdu Yüceltme Cemiyeti), 19 Kasım 1919’da kurulmuştu. İstanbul Hükümetini destekleyen, dini görüşlü siyasi bir cemiyetti. Cemiyetin esas özelliği gizli olarak örgütlediği Tarik-i Salah ya da Tarikat-ı Salahiye adlı cemiyet ile beraber çalışmış olmasıdır. İngiliz taraftarı olan cemiyet “Kemalist” Hükümete yaklaştıkları için Fransa ve İtalya’yı kınamıştır. Bu cemiyetten bir grup, Rum Patrikhanesine giderek, 17 Ekim 1921’de bir görüşme yapmışlardı. Bu vatan hainleri, Rum Patriği ile beraber, Anadolu harekatına karşı durmak istediklerini Patriğe ifade etmişlerdi. Ertesi gün, bu ziyaretlerini yinelemişler ama Patrik, kendileriyle görüşmemiş, onların samimiyetine inanmadığı için heyetin Olağanüstü Yunan Komiseri ile konuşmaları gerektiğini belirtmişti.
- Cemiyet-i Ahmediye: Kuva-yı Milliye’yi parçalamak amacıyla, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Askeri Nigehban Cemiyeti Kızılhançerliler Cemiyeti, Boğazlardaki İngiliz egemenliğine güvenerek “Cemiyet-i Ahmediye”yi kurmuşlar, “Kuva-yu Muhammediye” adı ile kuvvet toplamayı tasarlamışlardı. Önemli kişilerce kurulan “Cemiyet-i Ahmediye”nin askeri kısmını yönetenler Kızıl Hançerliler Cemiyeti’ne mensup bazı subayları Karabiga’ya gönderip, halkı aldatmak ve kışkırtıcılıkta bulunmak gibi girişimlerde de bulunmuşlardı. İngilizlerin bu cemiyeter yardımda bulunduğu bilinmekte. Aslında bu karışık ortamda, Kuva-yı Milliye aleyhinde çalışan vatan hainlerine İstanbul Hükümeti de tam güvenmemektedir. İşte bu yüzden Sadrazam ve Harbiye Nazırı, Osmanlı Hürriyet ve İtilaf Fırkasına subayların girmesini engellemek için çalışmalar yapmışlardır. Esasen, subayların siyaset yapmaları yasaktı. Onların siyaset yapmalarının, belki de muhtemel bir darbenin ortaya çıkmasına neden olabileceği korkusu, sarayı tedirgin etmekteydi. Sekizinci Ordu Komutanlığına, 9 Ekim 1920’de yollanan şifrede, subayların siyaset yapmamalarının gerektiği açıklanmış ve kimlerin Hürriyet Fırkasına girmek için başvurduklarının ve kimlerin partiye girmiş olduklarının ortaya çıkarılması emr olunmuştu.
- Askeri Nigehban Cemiyeti: Zararlı cemiyetlerden olan Askeri Nigehban (Askerlerin Bekçileri) Cemiyeti’nin kuruluş tarihi kesin olmamakla birlikte, 1-2 Ocak 1919’da, Alemdar gazetesinde, Harbiye Nezareti’ne sunulan bir beyanname yayınlanmıştır.
Kurmay subaylara çatan bu beyanname, subaylar tarafından da beğenilmemiştir. Bu cemiyet, ordudan kovulan ve emekliye ayrılanların yeniden orduya alınmalarını istemekteydi.