Mirgül EREN
Fransa Ulusal Günü dün Paris’te; coşku ile kutlandı.
14 Temmuz Fransızların ulusal bayramı olup , 1791’den bu yana çeşitli şekilde kutlanmıştır.
Bu bayram; Paris’in Bastil semtinde bulunan ve hapishane olarak kullanılan bir ortaçağ şatosunun halk tarafından 1791’de basılarak içerde bulunan, yargılanmadan sadece Kralın emri ile mahkum edilen 7 direnişçinin kurtarılması ve bunun ardından iktidarın soylulardan burjuvanın eline geçmesinin kısaca halk egemenliğinin başladığı gün olarak çok önemlidir. Daha sonra 4 Ağustos’ta Anayasa Meclisi’nde feodalite ve monarşi kaldırıldı . 26 Ağustos’ta yayınlanan İnsan ve Yurttaşlık Hakları Bildirgesi ile de Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik 1791 Fransız Anayasası’na konularak devletin temel ilkelerinin ilk sırasına yerleşti.
14 Temmuz Fransızlar için en önemli gündür. Bu sene de büyük bir coşku ve gerçek bir ulus devlet anlayışı içinde kutlandı.
Başkan Macron, Genelkurmay Başkanı ile birlikte aynı askeri araç içinde, Fransızları , Zafer tankından başlayarak Concorde meydanına kadar ayakta selamlayarak kutlamaları başlattı.
Bu törende en dikkati çeken olgu ise devletlerin askeri sistemleri ile güçlü olduğu vurgusu idi..
Fransa bugün de askerine ve onun eğitimine ne kadar önem verdiğini bir kez daha gösterdi. Geçmişte büyük bir emperyal güç olan Fransa devletinin bireyleri değişik köken, din,dil ve renkten oluşmuş olsa bile; Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik esasında birleşen bir ulus devletin vatandaşları olarak, devletin tanıdığı eşit haklara sahiptir.
Devlet, milli eğitimine,askeri gücüne önem veren ve halkın refahını her zaman düşünen bir sosyal devlet olmuştur. Fransa’da herkeş eşit eğitim hakkına sahiptir ve kimse aç ve açıkta kalmaz. Gerek devlet gerekse belediyeler ve özel kuruluşlar siyasi bir ayrım göstermeden ihtiyacı olan herkese yardım eder.
Bu seneki kutlamalarda diğer dikkati çeken nokta ise , Başkan Macron’un askeriyeye verdiği önemdir. Paris’teki kutlamalara ,Genelkurmay Başkanlığına bağlı Kara, Hava, Deniz ve Jandarma güçlerinin, lejyoner ordusunun temsilcilerinin , bunların yetiştirildiği farklı teknik akademi ve askeri lise öğrencilerinin katılması , bunun yanı sıra Fransa Deniz Kuvvetlerinin gücünün denizden , Hava Kuvvetlerinin gücünün havadan gösterilmesi Fransız Cumhurbaşkanının siyasi kökeni ne olursa olsun General De Gaulle’in şu meşhur sözünü unutmadığının bir delilidir:
“Ben dünyada iki asker millet bilirim; biri biziz diğeri de Türklerdir”