BATI  TRAKYA TÜRKLERİ  ve  YAŞADIKLARI  SORUNLAR – 8

  • Azınlık ORTA OKUL ve LİSELERİNİN yetersizliği ve yeni azınlık okullarının açılışına izin verilmemesi:

Toplam 6 yıl süren orta öğretimin  ilk üç yılı ortaokul seviyesinde, ikinci üç yılı lise seviyesindedir.[1]  

Batı Trakya’da her yıl Azınlık ilkokullarından mezun olan 1000 kadar öğrencinin Ortaokul ve lise seviyesinde devam edebileceği, biri GümülcineCelal Bayar Azınlık Ortaokulu-Lisesi  (kuruluş:1952), diğeri İskeçe’de Özel statüye sahip,  Muzaffer Salihoğlu Azınlık Ortaokulu-Lisesi  (kuruluş: 1965)  olmak üzere sadece iki Azınlık ORTAOKULU-LİSESİ mevcut olup, sözkonusu okulların fiziki koşulları ihtiyaca cevap vermemektedir. İki Azınlık ortaokul ve lisesinin fiziki kapasite yetersizliğinden dolayı, soydaş öğrencilerin önemli bir kısmı zorunlu olarak Yunan ortaokul ve liselerine devam etmektedir. İskeçe Azınlık Ortaokulu-Lisesi’nin tümüyle yeni bir binaya ihtiyacı vardır. Azınlığın yeni azınlık okulu açma talebi karşılanmamaktadır.[2] Bunun yanında nüfusunun tamamını Batı Trakya Türk azınlığı mensuplarının oluşturduğu İskeçe’ye bağlı Gökçepınar Köyü´nde yalnızca Yunanca eğitim veren bir TEKNİK LİSE bulunmaktadır. Yunanistan´ın dağlık bölgede Dördü İskeçe´de, biri Gümülcine´de olmak üzere kurduğu beş ortaokulda din dersi haricinde tüm derslerin Yunanca okutulduğu bildirilmektedir.[3]  Ayrıca, Müslüman Türk azınlığı için din adamı yetiştirmek amacıyla ilki 1949 yılında Gümülcine´de, ikincisi İskeçe´nin Şahin kasabasında iki MEDRESE kurulmuştur.[4]  Kurulduklarında eğitim süreleri 3 yıl olan medreselerin, eğitim süreleri 1957´de beş yıla çıkarıldı. Uzun yıllar statüsü belirsiz bir şekilde faaliyet gösteren bu kurumlara, 1998´de çıkarılan yasa ile orta öğretim kurumu statüsü verilerek eğitim süreleri altı yıla çıkarıldı.(1998/2621 tarih/sayılı yasa) Bu okularda Türkçe, Arapça ve Yunanca olarak üç dilde eğitim verilmektedir. Bu okulda Türkçe Dil Bilgisi dersi sadece seçmeli ders olarak okutulmaktadır.[5]

Lise 1, 2 ve 3.sınıflar için 1984 yılına kadar azınlık dilinde yapılan bitirme sınavları, bu yıl içerisinde, dersi veren Türk öğretmenle birlikte okul dışından gelen iki öğretmenin oluşturduğu bir komisyon tarafından yapılmaya başlanmıştır. Türkçe işlenen derslerin Yunanca olarak değerlendirilmesi haliyle başarı oranının çok aşağılarda kalmasına yol açmıştır. Söz konusu uygulamanın en önemli sonucu azınlık okullarına ilginin hızla azalması olmuştur. Azınlığın tepkisi üzerine söz konusu komisyon sınavları bugün sadece Lise 3. sınıf öğrencileri için uygulanmaya başlanmıştır.  Bitirme sınavı uygulamasının ortaöğretim kurumlarına etkisi ise daha ağır olmuş, okula kayıtlar azalmış, hatta Gümülcine´deki C. Bayar Lisesi 1985-1990 yılları arasında mezun verememiştir. 80´li yılların ortalarında kapanma sınırına yaklaşan bu liselerin ögrenci sayılarında son yıllarda önemli artış gözlenmektedir. Bunun sebebi büyük ihtimalle koşullardaki görece iyileşme ile birlikte, azınlık mensuplarına üniversiteye girişte kontenjan ayrılmış olmasıdır.[6]

  • Azınlık Okullarında Nitelikli  Öğretmen  İhtiyacı [7]

Batı TrakyaTürk Okullarında yeterli sayıda nitelikli öğretmenin görev yapmasına izin verilmemesi, eğitim kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca, 2002-2003 eğitim-öğretim yılından bu yana azınlık ilkokullarında, Türkiye’deki öğretmen okullarından mezun soydaşlarımızın görevlendirilmesine Yunanistan tarafından izin verilmemektedir.[8] Türk öğrenciler, yıllar içinde farklılılar gösteren öğretmenler tarafından eğitilmiştir.

  • 20.04.1951’de imzalanan Kültür anlaşmasına göre iki ülkenin karşılıklı öğretmen değişimi yapması kabul edilmiş, Gümülcine Celal BAYAR Lisesi bu anlaşmadan sonra kurularak öğretim kadrosu Türkiye’de eğitim almış öğretmenlerden oluşmuştur.
  • Ayrıca, KONTEJAN ÖĞRETMENLERİ denilen bir kısım öğretmen de 1952 ve 1955 yıllarında iki ülke Dışişleri Bakanlıkları arasında yapılan mektup teatilerine istinaden, Batı Trakya’daki Türk azınlık okulları ile ülkemizdeki Rum azınlık okullarında karşılıklı olarak görevlendirilmiştir. Türkiye’den gönderilen ve maaşları Türkiye tarafından ödenen Türk uyruklu   KONTENJAN ÖĞRETMENLERİN sayısı ilk başlarda  35 kişiydi.  Bu öğretmenlerin sayısı 1991 yılından itibaren her eğitim yılı başında Yunanistan tarafından  çeşitli bahanelerle, bir bölümünün çalışma ve ikamet izinlerini yenilemeyerek aşamalı olarak  16’ya düşürülmüştür.   Kendilerince kıstas olarak Türkiye’de sayıları azalmış olan Rum öğrencilerle kıyaslama yaparak Türk öğretmeneri azaltmaktadırlar
  • FORMASYONSUZ ÖĞRETMENLER: Bu tip öğretmenler genelde ilkokuldan liseye uzanan bir eğitimden geçmiş, hatta bazıları hiç eğitim almamış, pedagojik formasyonu bulunmayan kişilerdir.
  • FORMASYONLU ÖĞRETMENLER ise, Türkiye’deki öğretmen Okullarında  eğitim görmüş, Batı Trakyalılardır. Maaşları, sözleşmeli olarak çalıştıkları okul encümenleri tarafından ödenmektedir. Ancak bir bölümü dikta Yönetimi tarafından görevden alnmış, bazıları da okul değiştirmek isterken açıkta kalmışlardır. 1973 yılından itibaren Türkiye’de okumuş hiç bir Batı Trakyalı Öğretmene Batı Trakya’da Türkçe Eğitim yapan okullarda çalışma izni verilmemiştir.
  • SÖPA MEZUNU ÖĞRETMENLER:  Türkiye’deki Eğitim Fakültelerinden mezun Türk öğretmenlerin yerine alternatif öğretmen kadrolarının oluşturulması amacıyla 1977´de çıkarılan (695) sayılı yasa (m. 3/7) ile azınlık eğitimine öğretmen yetiştiren temel kaynak haline getirilerek,1968 yılında cunta idaresi döneminde Selanik Özel Pedagoji Akademisi (SÖPA) kuruldu.  Fakat, verilen  formasyonun yetersizliği azınlık okullarında verilen eğitimin kalitesini de olumsuz yönde etkilemiş, bu nedenle Batı Trakya Türklerinin  sözkonusu akademiye yönelik uzun yıllar süren tepkisinin ardından 2014 yılında SÖPA kapatılmıştır.  Diğer gruplarda yer alan öğretmenlerin aksine bu grup öğretmenler devlet memuru sayılmaktaydı.
  • Azınlığın Okullarını Yönetme/Denetleme Özerkliğinin Gözetilmemesi:

Lozan Barış Antlaşmasının Azınlık için öngördüğü eğitim özerkliği uyarınca velilerden müteşekkil Encümen Heyetlerinin (öğrenci veli derneklerinin) okulların yönetiminden sorumlu olması gerekirken, Azınlık ilkokullarındaki her türlü müfredat ve idari kontrol, uygulamada Yunan devletindedir. Encümen Heyetlerinin, okulların kurulmasında, Türkçe ders öğretmenlerinin seçiminde ve müfredatın belirlenmesinde sahip olduğu yetkiler zaman içerisinde aşındırılmıştır. Okullara atanan Yunan vatandaşı müdür yardımcıları okulların gözetiminde belirleyici rol üstlenmeyi sürdürmektedir.[9] 

1977´ye kadar okulların idaresi ögrenci velilerinden seçilerek  oluşan encümen heyetlerince yürütülürken, 1977 tarih (694) sayılı yasa ile Encümeni seçme yetkisi valiye bırakıldı. Yeni yasanın 6. Maddesinin getirdiği düzenleme ile en az 5 en çok 15 velinin isminin bulunduğu bir listeden, valinin 3 kişilik encümeni seçerek ataması kuralı getirilmiştir. (1. Fıkra) Böyle bir isim listesi bulunmadığı takdirde vali kendi takdir ettiği üç kişiyi encümenlik görevine atar. (4. Fıkra)

  • Ders kitaplarının dağıtımı konusunda çeşitli engellemelerle karşılaşılmaktadır.[10]
  • Bugün Türkçe okutulan derslerin sayısı da azaltılmıştır. Halbuki Lozan Antlaşması’na göre Yunan dili hariç bütün derslerin Türkçe okutulması gerekmektedir.
  • Liselerde Türkçe okutulan derslerin yıl sonu imtihanları 1984-1985 ders yılından beri Yunanca yapılmaktadır. 
  • İdarenin öğretmen tayinine karışmaması gerekirken bazı Türk ilkokullarına gönderilen öğretmenlerin veliler tarafından istenmemesi sonucunda söz konusu okullar kapanmış ve öğrenciler eğitimden mahrum kalmışlardır. 
  • Türk yerleşim bölgelerine Yunan ortaokulları açılmakta ve yöredeki ilkokul mezunu Türk çocuklarının bu okullara gönderilmesi Yunan makamlarınca mecbur tutulmaktadır.[11]
  • 1995 yılında çıkarılan bir yasa ile YÜKSEK OKULLARA  girişte azınlık mensuplarına kontenjan uygulaması getirilmiştir.[12]

[1] Cem ŞENTÜRK, Yunanistan`da Azınlık Eğitiminin Sorunları. ABFFT, Witten – Eylül-2005.

[2] https://www.mfa.gov.tr/bati-trakya-turk-azinligi.tr.mfa,  Yunanistan’daki Türk Varlığı.

[3] Halil, İlnur, “Batı Trakya Türk Okullarında…”, s. 98.

[4] Günümüzde Yunanistan’daki Müslümanların din görevlisi ihtiyacı, Batı Trakya’daki mevcut iki MEDRESEDEN yetişenler ile Yunanistan dışından (Arabistan ve Türkiye) karşılanmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte Yunanistan, geçmişte olduğu gibi günümüzde de Türkiye yerine Arabistan’da öğrenim görmüş olan din görevlilerini Batı Trakya’da Müftü olarak atamayı tercih etmektedir.

[5] Cem ŞENTÜRK, Yunanistan`da Azınlık Eğitiminin Sorunları. ABFFT, Witten – Eylül-2005.

[6] Cem ŞENTÜRK, Yunanistan’da Azınlık Eğitiminin Sorunları, BTTF, Bilimsel Araştırmalar Serisi No.1

[7] https://www.mfa.gov.tr/bati-trakya-turk-azinligi.tr.mfa,  Yunanistan’daki Türk Varlığı.

[8] https://www.mfa.gov.tr/bati-trakya-turk-azinligi.tr.mfa,  Yunanistan’daki Türk Varlığı.

[9] https://www.mfa.gov.tr/bati-trakya-turk-azinligi.tr.mfa,  Yunanistan’daki Türk Varlığı.

[10] https://islamansiklopedisi.org.tr/bati-trakya,   Yusuf HALAÇOĞLU, Halit EREN  

[11] https://islamansiklopedisi.org.tr/bati-trakya,   Yusuf HALAÇOĞLU, Halit EREN

[12] Cem ŞENTÜRK, Yunanistan`da Azınlık Eğitiminin Sorunları. ABFFT, Witten – Eylül-2005.

Sosyal Medyada Paylaş
Picture of Süheyl ÇOBANOĞLU
Süheyl ÇOBANOĞLU
RUBASAM Başkanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BENZER İÇERİKLER

SÜREÇ

Türkiye’de 1984’te Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla başlayan ve 40 yıldır