Dünya spor tarihine damgasını vuran ve adını altın harflerle yazdıran Naim Süleymanoğlu, Todor Jivkov döneminde Bulgaristan Türklerine yapılan baskı, zulüm ve işkenceleri Uluslararası topluma duyurdu. Halkını yaşanan bu sıkıntılardan kurtarmak adına hayatını riske atarak Türkiye’ye kaçtı.  

Naim’in Türkiye’ye kaçması ile Bulgaristan’da kalan Türklerin çektiği sıkıntılar dünyanın gözleri önüne serildi. Naim, zorla isimlerinin değiştirildiğini, insanlara zulmedildiğini, sünnetin yasaklandığını ve sünnet yaptıranlara hapis cezası verildiğini anlattı. Türkçe eğitim veren okulların, Türkçe gazetelerin ve camilerin devlet emriyle kapatıldıklarını, cenaze namazı yasaklandığından ölülerin kıyafetleri ile gömüldüklerini, hatta mezar taşlarının üzerindeki Türkçe isimler yüzünden mezarların yıkıldığını, karşı gelenlerin ise Belene Kampı’na gönderildiklerini söyledi.

Naim Süleymanoğlu 19 yaşında, neredeyse çocuk denecek yaşta verdiği kararla hayatını riske atıp, insan hakları konusundaki ihlalleri duyurmak için sporu bir araç olarak kullanmıştı.

Naim Süleymanoğlu, Birleşmiş Milletler’de yapmış olduğu konuşma ile Bulgaristan Komünist Partisi hükümetini köşeye sıkıştırmıştı. Süleymanoğlu o konuşmada şunları söylemişti:

“Eviniz, işiniz, hatta sevdiklerinizi kaybedebilirsiniz ama bir insanın hayatında kaybedebileceği en son şey kimliğidir. Bulgaristan’da yaşayan iki milyon Türk’ün isimleri değiştirildi. İşkence, zulüm gördüler. Bizim tek isteğimiz, evrensel insan haklarından, her bir dünya vatandaşı gibi faydalanalım. Doğduğumuz topraklarda, sahip olduğumuz kimliğimizle özgürce yaşamaktır. Bulgaristan Komünist Partisi bunu sağlayamıyorsa, o yerlerde yaşayan halkımızın, Anavatan’a Türkiye topraklarına dönmesine izin versin. Ben Naim SÜLEYMANOĞLU, bugün ve bundan sonra kırdığım her rekorun ardından, kazandığım her madalyanın peşinden, ÖZGÜRLÜK, ÖZGÜRLÜK diye haykıracağım. Bunu sadece zulme uğramış Türk halkı için değil, insan hakları elinden alınmış her insan için…”

İşte bu konuşma sonrası Todor Jivkov: “Bulgaristan’ı kendi vatanı olarak görmeyen ve dış güçlerin müdahalesiyle ülkelerine karşı koyan, komünist partisine itaat etmeyen, kendini Bulgar hissetmeyen vatandaşlar Bulgaristan’ı terk edebilir.” açıklamasıyla “büyük gezi” (büyük göç) hareketinin başlamasına izin vermişti.

Naim, toplumuna en temel insan haklarını yaşatabilmek, fikirlerini, iradelerini hür yaşayabilmek, kendi isimlerini özgürce kullanabilmek, dini ibadetlerini yerine getirebilmek maksadıyla çocuk yaşta kaldıramayacağı yüklerin altına girmişti. O sadece ağırlık kaldırmadı. Bulgar zulmü altında ezilen halkının sıkıntılarını da omuzladı. Her kırdığı rekor, her kaldırdığı ağırlık aynı zamanda Bulgaristan Türklerinin özgürlüğüne atılan bir adım gibiydi. O artık Bulgaristan Türklerinin gür sesiydi.  Onun bu mücadelesiyle yüzbinlerce Türk, Bulgaristan’dan ana vatanlarına geçebildi. Tabi, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’a hem Naim’in Türkiye’ye kazandırılmasında hem de gümrük kapılarının açılmasında gösterdiği yaklaşım için teşekkür etmemiz gerekir.

Naim, kariyeri boyunca üç Olimpiyat Altın madalyası, yedi Dünya Şampiyonluğu ve altı Avrupa Şampiyonluğu kazandı. Tam 46 kez dünya rekoru kırdı. 1988 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenen Olimpiyatlarda silkmede kendi ağırlığının 3 katının 10 kg fazlasını yani 190 kg kaldırdı. Bunu dünyada başaran tek sporcu olarak tarihe geçti. Naim, bu sonuçla Türkiye’ye olimpiyatlarda güreş branşı dışında altın madalya getiren ilk isim olmayı da başardı.

3 Ekim 1988’de “Everybody Wins” başlığıyla Time Dergisi’ne kapak olan ilk Türk Sporcu oldu. ABD’den gelen “Amerikan Rüyası” teklifini elinin tersiyle geri çevirdi. O, sadece halkının sesi oldu. Olimpiyatlarda kırdığı rekorlar “Türk gibi güçlü” ifadesinin yanısıra “Cep Herkülü” unvanını da almasını sağladı.

Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından “Dünyanın En İyi Sporcusu” seçilen Süleymanoğlu,  sporu bıraktıktan sonra Atina’daki Uluslararası Halter Federasyonu (IWF) Genel Kurulu’nda, IWF’nin asbaşkanlığına da seçildi.

“Cep Herkülü” uzun süre karaciğer yetmezliği ile mücadele etti, karaciğer nakli oldu. Nakil kaynaklı önemli bir problemi olmayan Süleymanoğlu, beyin kanamasına bağlı ödem nedeniyle bir ayı aşkın süre yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü.  Sağlık durumu ciddiyetini koruyan Süleymanoğlu, beynindeki artan ödeme müdahale edilmek üzere 11 Kasım’da ameliyata alındı. Yaklaşık olarak 1 saat 30 dakika süren ameliyatı, Prof. Dr. Gökhan Akdemir ve ekibi gerçekleştirdi. Tarih 18 Kasım 2017’yi gösterdiğinde Memorial Ataşehir Hastanesinden acı bir haber geldi. Yıllardır kronik karaciğer yetmezliği ile mücadele eden olimpiyat ve dünya şampiyonu milli halterci Naim Süleymanoğlu’nun yaşam mücadelesini kaybettiği ifade edildi. Bu haber, sadece Türkiye değil tüm dünya spor camiası için büyük bir kaybı ifade ediyordu. Yıllarca kazandığı büyük başarılarla hepimizi sevince boğan Cep Herkülü, bu sefer de hüzne boğmuştu.

Naim Süleymanoğlu, 50 yıllık kısacık ömrüne sayısız başarılar sığdırdı. Bugün, aramızdan ayrılışının 3. yıl dönümü, merhumu rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz. Sadece anmakla yetinmememiz gerekir, bu Ulusal Kahramanın ismi okullarda, spor tesislerinde, caddelerde, sokaklarda kısacası her yerde olmalı, her yere ismi verilmeli. Böylelikle, vermiş olduğu mücadele gelecek nesile rehber olmalıdır.

Nur içinde yat Naim, Mekanın Cennet Olsun.

Sosyal Medyada Paylaş
Picture of Murat DERİN
Murat DERİN
Master: Balkan Araştırmaları. Phd: Uluslararası İlişkiler

2 Responses

  1. Eline emeğine sağlık Hocam. Güzel bir dizin olmuş. Naime de rahmet olsun. Saygılar.

  2. Tebrikler Murat Derin, Naim Süleymanoğlu için yazdıklarınızı çok beğendim. Gerçekten o halkına ışık oldu, yol açtı. İsmi her yere verilmeli, yaşatılmalı. Katılıyorum ve altına imzamı atarım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BENZER İÇERİKLER