İngiltere, Avrupa’nın kuzeybatısında yer alan Britanya Adası’nın en büyük ve en önemli ülkesidir. Başkenti Londra’dır ve ülke, kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan dünyanın en etkili merkezlerinden biri olarak kabul edilir. İngiltere, tarih boyunca Sanayi Devrimi, denizaşırı sömürgecilik ve bilimsel ilerlemeler gibi birçok önemli gelişmenin merkezi olmuştur.

İngiltere, Birleşik Krallık’ın dört bileşeninden biridir ve kendi parlamentosu bulunmaz. Ülke, Westminster’deki Birleşik Krallık Parlamentosu tarafından yönetilir. Resmi dili İngilizcedir ve ülkenin ekonomisi, finans, teknoloji, otomotiv ve yaratıcı endüstriler gibi çeşitli sektörlere dayanır.

Birleşik Krallık (BK):

Birleşik Krallık, dört ülkeden oluşan bir siyasi birliktir:

1. İngiltere

2. İskoçya

3. Galler

4. Kuzey İrlanda

Birleşik Krallık’ın başkenti Londra’dır ve hükümet Westminster’de bulunur. Ülkenin devlet başkanı Kral III. Charles olup, yönetim biçimi anayasal monarşive parlamenter demokrasi sistemine dayanmaktadır. Hükümetin başında ise Başbakan bulunur.

BK, 20. yüzyılda dünyanın en büyük sömürge imparatorluklarından birine sahipti. Ancak zamanla sömürgeler bağımsızlıklarını kazandı ve günümüzde ülke, eski sömürgelerle İngiliz Milletler Topluluğu aracılığıyla ilişkilerini sürdürmektedir.

2016’daki referandum sonrası Birleşik Krallık, Avrupa Birliği’nden ayrılma (Brexit) kararı aldı ve 2020’de resmi olarak AB’den çıktı. Bu karar, ülkenin ekonomi ve siyasetinde büyük etkiler yarattı.

İngiltere ve Birleşik Krallık Arasındaki Fark

• İngiltere, Birleşik Krallık’ı oluşturan dört ülkeden sadece biridir.

• Birleşik Krallık, İngiltere’nin yanı sıra İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’yı da kapsayan daha geniş bir siyasi birimdir.

• İngiltere’nin kendi hükümeti yoktur, ancak İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın belirli konularda kendi hükümetleri bulunmaktadır.

Birleşik Krallık’ın bütünlüğü zaman zaman tehdit altında olmuştur. Özellikle İskoçya’nın bağımsızlık talepleri ve Kuzey İrlanda’nın İrlanda Cumhuriyeti ile birleşme isteği zaman zaman tartışmalara yol açmaktadır.

İngiltere, son yıllarda hem siyasi hem de ekonomik açıdan önemli değişimler geçirmektedir. 2024 yılında gerçekleştirilen genel seçimler, ülkenin siyasi dengelerini değiştirirken, ekonomik belirsizlikler ve küresel piyasalardaki dalgalanmalar İngiltere ekonomisini doğrudan etkilemektedir.

Siyasi Gelişmeler:

İngiltere’de 2024’te yapılan genel seçimlerde KeirStarmer liderliğindeki İşçi Partisi, 14 yıllık Muhafazakar Parti dönemini sona erdirdi. Yeni Başbakan Keir Starmer, göreve gelir gelmez sosyal reformlar, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi ve Avrupa Birliği ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi gibi konulara odaklanmıştır.

Özellikle Brexit sonrası yaşanan ekonomik durgunluk ve iş gücü sorunları, hükümetin en önemli gündem maddelerinden biri olmuştur. MuhafazakarParti’nin uzun süredir savunduğu düşük vergiler ve mali disiplin politikalarının yerine, İşçi Partisi daha fazla kamu yatırımı ve sosyal devlet anlayışını öncelikli gören bir yönetim modeli benimsemiştir.

Birleşik Krallık Hakkında:

İskoçya’nın bağımsızlık talebi ve Kuzey İrlanda’daki siyasi karmaşa, İngiltere’nin iç siyasetinde önemli tartışma konuları arasında yer almaktadır. İskoçya, Brexit sonrası Birleşik Krallık’tan ayrılma yönündeki taleplerini artırmış ve ikinci bir bağımsızlık referandumu için siyasi baskı yapmaya devam etmektedir. Ancak, İngiliz hükümeti bu talebe karşı çıkmakta ve Birleşik Krallık’ın bütünlüğünü korumak için çaba göstermektedir. Öte yandan, Kuzey İrlanda’da Brexit sonrası sınır düzenlemeleri ve siyasi temsil konularındaki anlaşmazlıklar, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır. Yeni hükümet, bu meseleleri çözmek için daha kapsayıcı politikalar geliştirme sözü vermiştir.

Ekonomik Gelişmeler:

İngiltere ekonomisi, 2024 yılının son çeyreğinde %0,1 oranında büyüme kaydetmiş, ancak kişi başına düşen üretimde %0,1’lik bir azalma yaşanmıştır. Artan yaşam maliyetleri ve enflasyon, halkın satın alma gücünü olumsuz etkilemekte ve bu durum hükümetin ekonomik politikalarını şekillendiren ana unsurlar arasında bulunmaktadır. İngiltere Merkez Bankası, faiz oranlarını %4,5 seviyesine çekerek enflasyonla mücadelede daha sıkı bir para politikası izlemeye başlamıştır.

İngiltere’nin ekonomik büyümesi, küresel piyasalardaki enerji maliyetleri, Brexit sonrası ticaret anlaşmaları ve iş gücü arzındaki daralma gibi faktörlerden doğrudan etkilenmektedir. Yeni hükümet, ekonomik toparlanmayı hızlandırmak amacıyla altyapı yatırımları ve küçük işletmelere yönelik teşvik programları başlatmayı planlamaktadır. Ancak, iş dünyası ve yatırımcılar, ekonomik belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle temkinli hareket etmektedir.

Sosyal Medyada Paylaş

Bir Yanıt

  1. Hayatima isik tutan,yolumu aydinlatan Yunus Emre Sonmez beyefendiye sonsuz tesekkurler sunarim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BENZER İÇERİKLER