Balkanlar’da Prizren Balkanlar’dan, Sarayova ve Üsküp Osmanlı hatırasının en canlı yaşadığı şehir mekânlarıdır. Mimarisi ve sokak mekânlarının düzeni ile büyüleyici bir şehirdir. Prizren, Balkanlar’da Osmanlı mimari ve yapılarında sanat geleneğini, başta Türk varlığını, Türk kültürel değerlerini en çok yaşatan 15000 nüfuslu bir şehirdir. Bu yüzden Kosova’nın müze şehri olarak biliniyor.
İskenderiyeli coğrafyacı Klaudius Ptolomey (87-150) “Coğrafya” adlı eserinde 5. Haritada Thermidava (Prizren) adını kullanarak yerini belirtmiştir.XIV yy. Alman hümanistlerinden Konrad Poytinger’in yayımladığı haritalar koleksiyonunda III. Yüzyılın ilk yarı döneminde çizilmiş haritada Theranda (Prizren) yerleşim yerinin adı ve yeri belirtilmiştir. 558–560 yılları arasında Yustiniyan’ın yazdığı “De aedificis” (Yapılanma-inşaat) adlı eserinde onarılmış kaleler arasında Petrizen (Prizren) kalesinin de bulunduğunu belirtmiştir. Bu eserde kentin adı Theranda yerine Petrizen olarak yazılmıştır.
VII. yy. Sonlarında VIII. yy. başlarında yaşamış olan İtalyan’ın Ravena kentinden bilinmeyen müellifin “Cosmographia” (Acunun tasviri) eserinde zamanın ünlü olan 5300 yer adı arasında Theranda’nın adı da bulunuyor.
Prizren 9. yy. ortalarından 10. yy. ortalarına kadar Türk asıllı hanların elindeydi.
998-1o18 yılları arasında Prizren Samuil Devletinin sınırları içine girdi 1019 yılında Prizren’de Bulgar başpapazı yerine Yunan başpapazı geldi. Bu yıldan itibaren kent Bizans devletinin sınırları içine girdi. 1073 yılında Bodin Bulgar çarı olarak burada taç giydi. Çar Duşan Prizren’i ülkenin payitahtı olarak ilan etti.
1332 yılında Dubrovnik Cumhuriyti Prizren’de konsolosluk açtı.
1362 yılına kadar Prizren Çar Duşan’ın oğlu Çar Uroş Nemanya’nın payitaht yeriydi.
1270 yılına kadar Prizren’in kendi parası vardı.
Eski ve Yeni Prizren birarada
1372-1376 yılları arasında Prizren Zetralı Curac Balşiç’in yönetimi altındaydı.
1389 Kosova Meydan Savaşından sonra Türk devletinin egemenliğini kabul eden, devlete vergi veren ve Sultanın isteği üzere Türk vezirinin komutası altında savaşacak ordusunu veren bağımlı devlet olan Sırbistan 1455 yılında Prizren’in ve 1459 yılında Semendere’nin yeniden Türk ordusu tarafından fethedilmesinden sonra Sırbistan’da Sırp despotluğu yönetimi kaldırıldı.
6 Kasım 1689 günü Prizren’e Avusturya-Macaristan ordusu girdi ve şehri yaktı yıktı. Ordunun komutanı General E.S. Pikolomini veba hastalığından 9 Kasım 1689 Prizren’de öldü.
1878 yılında Prizren’de Arnavutların kabile reisleri ve ileri gelenleri toplandı ve Prizren ittifakı kuruldu.Bizanslılar döneminde Prizdriyan olarak bilindiğini gösteren belgeler vardır. Çar Duşan ve Çar Uroş’un kent yakınlığında saraylarının bulunduğu, 21 Haziran 1455 günü Fatih Sultan Mehmed’in kumandası altında bulunan Türk ordusunun kentti kesin olarak fethettiği ve “On binlerce kişiyi buralara iskân ettirdiler.”1 1455 yılından 20 Ekim 1912 yılına kadar Türk egemenliği altında bulundu. Sancak beyliği merkezi olan şehir 1868–1874 yılları arasında vilayet merkezi oldu. XVII. yüzyılda 12.000 haneli büyük bir kent olduğu ve bugün de tarih ve kültür mirasıyla (kilise, manastır, cami, tekke, kütüphane, türbe, köprü, kale, kule, çeşme, sebil, han, kervansaray, hamam, mahalle, sokak gibi) inci dolu bir kutuya benzemektedir. Bugüne kadar korunmuş ve hizmet etmekte olan bu eserler yazılı kaynaklarda adı ve sayısı geçen eserlerin yarısı bile değildir. Oysa kültür eserlerinin çoğu şehir planına göre yolların açılmasıyla, genişlenmesiyle veya şehir merkezinde otel, banka, postane, pazar yerinin kurulması için, veya etrafa tehlike oluşturduğu gerekçesiyle sökülerek yerle bir edilmiştir. Bu eserlerin yıkılmasına
“Eskiyi yıkalım, yenisini yapalım” eylemi de neden olmuştur 1945 –1962 yılları arasında
Kültür ve Tarih mirası olan eserler son on yıl içerisinde de yok olma tehlikesi yaşadı, kimileri yıkıldı, yakıldı tamir, onarım gerekçesiyle değerini kaybetti. Devlet koruması altında bulunan eserler bile ihtişamlarını kaybetti. Bilinçli onarılanlar varlıklarını ve kültür, sanat meraklıların dikkatlerini çekmeye sürdürüyorlar.
_____________________________________________________________________________________________________________________________
1
Mehmet Tahir Efendi (1883 yılında vefat etti) Kütüphanemde bulunan el yazma “Menkıbelerden. Devamında şu bilgileri de veriyor: “Buralarını fetheden Türk askerleri beraberlerinde büyük yardımlar getirdiler. Gerekli olan her şeyi düzenlediler, iktidarı oturttular ve kentimize yerleştiler. İyi işlerle hizmet ettiler, okumamızı sağladılar ve gözlerimizi açtılar. (Transaksiyondan) On binlerce kişiyi buralara iskân ettirdiler. Türk mültecileriyle birlikte İspanyol’dan 800.000 kişi Rumeli’ye yerleşti. Prizrendeki Mâverâünnehirliler (HorasanlılarDoğan güneşliler) mültecilerin Prizren’e serbestçe yerleşmesine yardımcı oldular.
Suzi bir cami inşa etti,
Hoca Musa bizim yöreden idi
Ali Hoca,
Sofi Hoca
Hacı Veli ve Mahmut bizim şairlerimizdi.
Cafer Hoca ve Telker (Tezgir) Hoca da bunlardandı.
Berbat Hoca ve Mümin bizim aramızdandı.
Hakkı, Razı, Kubura ve Kiracı Hasan kentin ünlüleriydi.