
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilim zirveye tırmandı ve Rusya, Ukrayna’ya işgal hareketi başlattı. ABD başta olmak üzere NATO ülkelerinin işgalden günler önce Rusya’ya karşı aldığı sert tavır ve yaptırımlar ve büyüyen kriz; hem NATO üyesi olan hem de Rusya’yla yakın ekonomi ve savunma işbirliği olan Türkiye’yi zor duruma düşürebilir. Uzun süredir NATO ve Rusya arasında bir denge politikası izleyen Ankara, daha net bir tutum takınmak zorunda kalabilir.
Ankara, krizin NATO ile Rusya arasında sıcak çatışmaya dönmesi halinde “Soru işareti kabul etmeyecek şekilde NATO’nun yanında yer alacağını” halihazırda Batılı müttefiklerine açıkça ilettiklerini söylüyor.
Cuma günü video konferans yöntemiyle yapılacak NATO zirvesinden eğer bir yaptırım kararı çıkarsa, bugüne kadar tek tek ülkelerin aldığı yaptırım kararlarına katılmayan Ankara, ittifakın bir üyesi olarak bu yaptırımlara katılmak durumunda kalabilir. Ancak bu durum, Rusya’ya karşı Batı ülkeleri kadar sert bir tutum takınmaktan kaçınan Türkiye’nin izlediği denge politikasına zarar verebilir.
Son haftalarda Batı’ya da Rusya’ya da sükunet çağrısı yaparak dengeli bir politika izlemeye çalışan Ankara’dan, arabuluculuk rolü üstlenmeye hazır olduğu açıklamaları da gelmişti.
Ancak Rusya’nın olumsuz yaklaşması sebebiyle bu teklif sonuçsuz kaldı.
Ve kriz bu süreçte daha da tırmandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın doğusunda tek taraflı bağımsızlıklarını ilan eden Rusya yanlısı Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri’ni tanıdığını açıkladı; Ukrayna bir ay olağanüstü hal etti. ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) Rusya’ya yönelik ek yaptırım kararları açıkladı.
Ardından Rusya’nın Ukrayna’yı işgali başladı; ülkenin birçok şehrinden patlama sesleri gelmeye devam ediyor.
Krizde yaptığı açıklamalarla Ukrayna’nın yanında yer alan Türkiye, yaptırımlara ise sıcak bakmıyor. Zira yaptırımların Rusya’dan çok Türkiye’yi olumsuz etkilemesinden endişe ediliyor.
Türkiye’nin yaptırımı ‘etkisiz’ kalır, önemli olan Ukrayna’ya verilen destek
Türkiye, Batılı müttefiklerine, 2014’te uygulanan yaptırımların bir sonuç vermediğini, Rusya’nın Kırım’da geri adım atmadığı gibi daha geniş bölgeleri işgal etmeye hazırlandığını hatırlatıyor ve yaptırımlarla değil diplomasiyle gerilimin çözülebileceğini savunuyor.
ABD, Avrupa ülkeleri ve İngiltere gibi finans merkezlerinin yaptırımlarının bile tam anlamıyla etkili olmadığı bir ortamda Ankara, Türkiye’nin getireceği yaptırımların Rusya için “son derece etkisiz” kalacağını, “Rusya’nın canını yakacak ve zorlayacak bir gücü olmayacağını” müttefiklerine anlatıyor. Ve asıl önemli olanın Ukrayna’ya verilen destek olduğunun altını çiziyor.
Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin devamlılığı, savunma sanayi alanında Kiev ordusuna verilen destek, Türk yetkililere göre, etkisi çok hafif kalacak ve hatta Türkiye’ye daha büyük zararı dokunacak yaptırımlardan çok daha önemli.
Bu konuda ABD ve birçok Avrupa ülkesiyle NATO çerçevesinde çok sıkı bir temas yürütülüyor. Ankara, krizin kendi sınırlarına yakın bir güvenlik meselesi olduğunun altını çiziyor.
Bu sebeplerle Türkiye’nin yaptırım uygulama veya uygulamama kararı pratikte kritik bir sonuç doğuracak olmasa da, sembolik olarak Türkiye’nin pozisyonunu ortaya koyması açısından önem taşıyor.
Ukrayna’ya destek konusunda ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin de Türkiye’nin duruşunu takdir ettiği ve farklı bir talep veya beklentide bulunmadığı da ifade ediliyor.
AB’den baskı var, yaptırımlara ‘çok kısıtlı katılım’ olabilir
Türkiye ile temas trafiğinin parçası olan bir Batılı diplomatik kaynak, “Türkiye’nin açıklamalarının yeterli olmayacağını, yaptırımlara katılmadığı sürece ne tarafta durduğundan emin olamayacaklarını” söyledi.
Türk yetkililer ise yaptırımlar başlığının “suni” olduğunu vurguluyor ve sadece AB ile birlikte adım attığına dair yaptırımların sembolik bir kısmına katılabileceğini belirtiyor.
Buna göre, Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerine ve ülke ekonomisine zarar vermeyecek şekilde, AB’nin karar verdiği yaptırımlar içinde ortak bir alan bulunarak buna katılması mümkün olabilir. Konuyla ilgili AB ülkeleriyle görüşmeler sürüyor ancak Ankara bu konuda henüz bir karar vermiş değil.
Sadece ekonomik değil, Rusya ile ilişkilerin gerilmesi durumunda iki ülke arasında anlaşmazlık olan ancak ‘beklemeye’ alınmış farklı konularda da gerilim yaşanabilir. Örneğin İdlib’deki kırılgan ateşkes, Nahçıvan üzerinden Azerbaycan-Türkiye arasında açılacak koridor, Libya’daki geçiş döneminde Rusya’nın sert tutum takınması, Türkiye için birçok alanda işleri zorlaştırabilir.
KAYNAK: BBC NEWS/ TÜRKÇE