Kosova’da halk 9 Şubat’ta sandık başına gidecek. Parlamento seçimlerine yönelik seçim kampanyası da 11 Ocak’ta start aldı. Yaklaşık bir aylık kampanya süreci 15 gününü geride bıraktı.
Seçimlere katılan 28 siyasi parti arasında kıyasıya yarışma başladı. İpi göğüslemek, iktidara gelmek, meclise girmek, toplam 1280 adayın başlıca amacı.
Bu amaca ulaşmak için haliyle seçmen kitlelerini ikna etmek gerekiyor.
Seçim kampanyalarının amacı da siyasi partileri ve onları iktidara ve meclise taşıyacak başbakan ve milletvekilleri adaylarına oy verebilmeleri için seçmenleri verdikleri vaadlere inanmalarını sağlamak.
Rasyonel düşünen, makul kararlar alan, iradesi olan, akılcı bir seçmen kitlesine sahipseniz, çokça dil dökmeniz, iyice terleminiz gerekir.
Mitingler, tanıtım programları, halkın çeşitli kesimleriyle buluşmalar düzenleyerek, daha etkili ve dikkat çekici olabilmek için siyasi aktörlerin tercih ettikleri farklı etkinlikler tertiplenebiliyor.
Seçimlere katılan tüm diğer siyasi aktörler gibi Kosova’daki Türk partileri, Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP), Yenilikçi Türk Hareket Partisi (YTHP) ve Kosova Adalet Türk Partisi (KATP)de seçim kampanyasında sahnede yer alıyor.
KDTP ve YTHP tanıtım programlarını yaparak, sahaya indi. Ziyaretler, buluşmalar, her kesimin seçmenini, tek bir deyişle seçmen kitlelerini ikna turlarına devam ediyor.
İkna konusunda ne kadar başarılılar şimdiden kestirmek zor. Sonucu oylar belirleyecek.
Tanıtım programlarında yapılan konuşmalarda maalesef Kosova’da Türk halkının geleceği, ihtiyaçları ile sorunlarının çözümlenmesi noktasında yine kalıplaşmış yuvarlak cümleler işittik. 2021 parlamento seçimlerinde de bu tarz konuşmalara şahit olmuştuk. Halka somut çözümler önermekte değişen pek bir şey olmadı.
Konuşmalar bu seferde istatiksel veri ve rakamlardan, belirli alanlarda yaşanan sıkıntılara son verecek kesin ve net çözüm önerilerinden yoksun kaldı.
Halbuki, günümüzde Türk toplumun son yıllardan fazlasıyla karşı karşıya kaldığı tüm sıkıntıların temelinde hukuksuzluk, hak ihlalleri ve usulsüzlükler vardı. Dolayısıyla ana sorun, Türklere yapılan haksızlıklardır. Devlet kurumları tarafından sergilenen hukuksuzluk misalleri, eğitim olsun, kültür olsun, istihdam olsun bolca yaşandı. Parti liderlerinden bu konuda tek bir kelime bile işitilmedi. Oysa bu yıl Türk siyasi partileri tarafından hukuksuzlukla mücadele yılı ilan edilmeliydi diye düşünüyorum.
Gerekçesi de şu:
-Eğitimde geçen yıl Türkçe kitaplara uygulanan fahiş fiyat skandalı yaşandı. Devlet Üniversitesi’nde Türklere ayrılan kontenjanlarda usulsüzlükler devam etti.
– İstihdam konusunda Türklerin polis, Kosova Güvenlik Gücü, sağlık kurumlarına doktor ve hemşire alımlarında hak ihlalleri görüldü. Azınlık halklara bu kapsamda Türklere ayrılan kotalara saygı gösterilmedi.
– Kültür sanat derneklerine devlet fonlarından gereken destek verilmedi.
– Türkçe’nin resmi ya da kullanımda olan dil olarak uygulanmasında çok ciddi ihlaller yaşandı.
Bu hukuksuzluk, hak ihlalleri ve usulsüzlükler, ilgili devlet kurumları tarafından kanunlar çiğnenerek yapıldı.
Velhasıl, halkımıza yapılan hukuksuzluk, tüm sorunların anasıdır! Bu konuda Türk partilerinin somut çözüm önerileri merakla beklyoruz…
Ercan Kasap – 25.01.2025