ABD ve AB, KKTC’yi yok etmenin peşinde! (Hüseyin MACİT YUSUF)

Amerika Birleşik Devleleri’nin (ABD) ve Avrupa Birliği’nin (AB) Kıbrıs’ın tamamına hükmeden bir Yunan devleti yaratmak peşinde olduklarını, bu hedefe ulaşmak için adadaki barışın tek teminatı olan kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’mizi adadan çıkarmaya çalıştıklarını ve devletimiz KKTC’yi ortadan kaldırarak Kıbrıs Türklerini de yoketmeyi planladıklarını bu köşede yıllardır yazmakta ve uyarılarımı paylaşmaktayım.

Çok kutuplu dünya düzenini bir türlü içine sindiremeyen ABD, bölgemizde  süper güç olan ve dünyada saygı görerek sözü dinlenen Anavatan Türkiye’yi içten ve dıştan yıkmak üzere elinden geleni yapmaktadır. NATO’da stratejik ortağımız olan ABD aylardır Yunanistan’a askeri yığınak yapmakta ve burada kurduğu üslerde namlular Türkiye’yi göstermektedir. Aynı sözde müttefik özde düşman ABD geçtiğimiz hafta aldığı bir kararla Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de barışı tehdit eden adımlar attı. ABD Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) 1987 yılından beri uyguladığı silah ambargosunu 2023 Mali. Yılı için kaldırdıklarını açıkladı .Hatırlanacağı üzere ABD 2019 Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasası ve 2020 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası kapsamında ABD’nin savunma ürünlerinin Rum yönetimine ihracat kısıtlamasını iki koşula bağlanmıştı. Bu iki yasa, GKRY’nin kara para aklama ile mücadelede düzenlemeler yapması ve bunu denetleme konusundaki reformları uygulama çabalarında ABD ile iş birliği yaptığını Kongreye raporlaması ve Rum Kesimi’nin, Rus savaş gemilerinin yakıt ikmali ve hizmet için limanlarına girişini engellemek için gerekli adımları attığını ve atmaya devam ettiğini yılda bir kez bildirmesi halinde ilgili ambargoların yıllık olarak kaldırılmasını öngörmekteydi. Geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price, ABD’nin GKRY’ye uyguladığı silah ambargosunu bir yıllığına kaldırdıklarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar yaptığı açıklamada, GKRY’nin ‘düşman’ olarak gördüğü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye’ye yönelik yoğun bir şekilde silahlanma faaliyetlerine devam ederken, ABD’nin Güney Kıbrıs’a uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararı almasının kabul edilemez olduğunu ve bu kararı şiddetle kınadığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamasında şu önemli konulara vurgu yapmıştır: “KKTC ile Türkiye, Kıbrıs konusunun çözümüne yönelik olumlu tutumunu sürdürürken, ABD’nin aldığı bu karar Kıbrıs konusunun çözümüne katkı sağlamayacağı gibi, uzlaşmaz tutumunu sürdüren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni daha da cesaretlendirecek, Kıbrıs’ta ve bölgede çok büyük gerginliklere yol açacaktır…ABD’nin, Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik tahrikkâr ve saldırgan tutumunu daha da yoğunlaştırdığı bu günlerde ve 20 Eylül tarihinde başlayacak olan BM 77. Genel Kurulu toplantısı öncesinde bu kararı alması oldukça dikkat çekicidir. ABD’nin almış olduğu bu karar, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile Türk askerinden vazgeçemeyeceğimizin ne kadar doğru ve haklı olduğunu bir kez daha gösterirken ABD’yi, almış olduğu bu kararı gözden geçirmeye ve Kıbrıs’ta iki tarafa karşı eşit ve dengeli bir politika izlemeye davet ediyoruz.”

KKTC Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rum tarafının askeri malzeme temin etmeye yönelik çabalarını arttırdığı bu dönemde, ABD’nin Rum tarafına silah satışını serbest bıraktığını açıklamasının endişe verici olduğu vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu önemli hususların altı çizildi: “Bir taraftan Rum tarafını silahlandırmaya karar verirken, diğer yandan adadaki iki taraf arasında bir anlaşmaya varılmasını ve bölgede istikrarın sağlanmasını desteklediğini iddia eden ABD Yönetiminin samimiyetine inanmak güçtür. Bu nedenle, bölgedeki ve adadaki meşru hak ve çıkarlarımızı korumak için Garanti Anlaşması ile temin edilen Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının hiçbir koşulda tartışılması bile söz konusu olamaz ve bu şartlarda her zamankinden daha hayati olduğu ortadadır.” Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise “ABD’nin GKRY’e yönelik silah ambargosunu kaldırma yönündeki Eylül 2020’de aldığı kararın kapsamını genişletmesini şiddetle kınıyoruz.” ifadesi kullanıldı ve KKTC makamlarının söz konusu karara ilişkin tepkisinin tümüyle desteklendiği vurgulandı.ABD’nin barışı tehdit eden bu kararına en güzel cevabı Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan New York’ta katıldığı BM 77. Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada verdi. Erdoğan, Kıbrıs meselesine ilişkin, “Kıbrıs meselesinde adil, kalıcı bir çözüme ulaşılması için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile hep iyi niyetli çaba sergiledik. Bugün adada iki ayrı devlet ve iki ayrı halk olduğu bilinmektedir…Uluslararası toplumun, BM prensipleriyle çelişir şekilde ambargolarla dünyadan koparılmaya çalışılan Kıbrıs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya davet ediyoruz.” diye Rum-Yunan ikilisi ve destekçileri ABD ve AB’ye şamar gibi gelen açılımı yaptı.

Sosyal Medyada Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BENZER İÇERİKLER