“10 Temmuz Cumartesi günü saat 11:30’da İskeçe Türk Birliği önünde buluşuyoruz ve yıllarca süren haksızlığa “Artık Yeter” diyoruz!…”
BİRLİK Gazetesi olarak defalarca, bir önceki eski Başbakan Çipras’ın SİRİZANEL hükümetini ve sonra da şu an iktidarda olan Yeni Demokrasi Partisi Miçotakis hükümetini gayet iyi niyetli ve yapıcı bir şekilde yazdığımız makalelerle ve yaptığımız haberlerle, Batı Trakya Türk Azınlığı’na karşı baskıcı uygulamaların yanlış olduğunu söylemiş, bu baskıcı politikanın bir olumlu yanı olmadığını, olmayacağını ve Azınlığı çok fazla sıktıklarını dile getirmiştik.
Yunanistan Yüksek Mahkemesi “Arios Pagos”un son olarak geçtiğimiz hafta İskeçe Türk Birliği davasında vermiş olduğu karar neticesinde Batı Trakya Türk Azınlığı içinde kabul görmemiş, aksine tepkileri de beraberinde getirmişti.
BİRLİK Gazetesi olarak, 3 Temmuz tarihinde “Uyanın!! İskeçe Türk Birliği’nin Yasaklanması, Batı Trakya’da Türklüğün Yasaklanmasıdır! Kimliğin İnkar Ediliyor, Türk olarak yok sayılıyorsun, şimdi ortaya çıkma ve hak hukuk arama ve yapılmak istenene karşı çıkmak zamanı.” http://birlikgazetesi.org/uyanin-iskece-turk-birliginin-yasaklanmasi-bati-trakyada-turklugun-yasaklanmasidir/ diye bir haber yapmıştık.
Evet, artık sağlam bir şekilde silkelenmek gerek, Batı Trakya’da yıllarca uyutulmak üzere benimsenen davranışı ve deyim yerindeyse üzerimize kendi kendimize serpiğimiz “ölü toprağını” atma zamanı geldi. Eğer evlatlarımızın asimile olmasını, bizi içine çekmek isteyen bize yabancı bir kültürü Avrupa kültürü diye benimsemelerini istemiyorsak, herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Batı Trakya’da eğer öz kimliğimiz olan Türk kimliği ile yaşamak istiyorsak, şimdi artık haykırma ve başkaldırma zamanı. “Kime karşı başkaldırma?” diye soracak olursanız, bir Avrupa ülkesi olan ve her fırsatta Avrupa değerlerini, insan haklarına saygıyı ağzından düşürmeyen ve yalanlarla ön planda tutmaya çalışan, ama pratikte tam aksini içinde barındırdığı başta Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olmak üzere, diğer Azınlıklara da asimilasyon ve baskıcı politikalar uygulayan ülkemiz, vatanımız Yunanistan’a, bu yanlıştan dönmesi için hep birlikte başkaldırmamız ve bu hatalı uygulamadan dönülmesini hatırlatmalıyız. Bu yol yanlış yol ve olumlu bir sonuç alınamayacağını anlatmamız, masa etrafında birleşerek ilk önce konuşmamız gerekmektedir. Masadan kaçış çözüm değil, çözümsüzlüktür.
Gelelim, “10 Temmuz 2021 Cumartesi günü saat 11:30’da İskeçe Türk Birliği önünde buluşuyoruz” çağrısına ve İskeçe Türk Birliği’nin yayımladığı yazıyı bir okuyalım.
“10 Temmuz Cumartesi günü saat 11:30’da İskeçe Türk Birliği önünde buluşuyoruz ve yıllarca süren haksızlığa “Artık Yeter” diyoruz!…”
“Demokratik eylem hakkımızı kullanıyor, sesimizi adaletsizliğe karşı yükseltiyoruz!”
“İskeçe Türk Birliği olarak, yıllarca sürdürdüğümüz hak arama mücadelesi çerçevesinde son temyiz başvurumuzun ve taleplerimizin geçtiğimiz günlerde Yargıtay (Arios Pagos) Mahkemesi tarafından reddedilmesi toplumumuzu büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Uzun yıllardır süren haklı taleplerimizin, ülkenin Yüksek Mahkemesi tarafından defalarca reddedilmesi ve Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan taahhütlere uymayı reddetmesi göz önüne alındığında, demokratik değerler ve insan haklarına saygıdan ciddi anlamda sapma olduğunu ortaya koymaktır.
İnanç, cinsiyet, milli bilinç ve köken, ten rengi, dil vb. farklılıklara saygı gösterilmesinin gerektiğini hatırlatırız. Her insanın bireysel veya toplu olarak kullandığı ve ilgili tüm uluslararası anlaşmalarla korunan evrensel haklar şüphesiz ki evrensel değerlerin bir parçasıdır. Yıllar önce ülkemiz tarafından kabul edilen ve yarım asırdan fazla bir süre boyunca resmi ve yasal bir şekilde faaliyet gösteren İskeçe Türk Birliği’nin daha sonra dayanaksız bazı gerekçelerle ismindeki “Türk” kelimesinden dolayı mahkemeler tarafından hakkında kapatma kararı verilerek, resmiyeti elinden alınmıştır. Tüm demokratik ve yasal haklarını barışçıl bir şekilde kullanan İskeçe Türk Birliği’nin son 13 yıldır meşruiyet ve tanınma arayışı içinde olduğunu ve bu çerçevede hak arama mücadelesini sürdürdüğünü de hatırlatırız.
Aynı zamanda, ülkemizin Anayasası ve onu bağlayan uluslararası sözleşmeler ve antlaşmalar tarafından tanınan herhangi hakları barışçıl ve demokratik bir şekilde talep etmekten, adalet tecelli edeceği ve haklılığımızın kabul göreceği güne kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna beyan ederiz.
Tüm bunları dikkate alarak, İskeçe Türk Birliği’nin haklı taleplerinin reddedildiği, AİHM kararlarının uygulanmaması ve Batı Trakya Türk Azınlığı’nın maruz kaldığı haksızlığa karşı tepkimizi dile getirmek amacıyla 10 Temmuz Cumartesi günü saat 11:30’da İskeçe Türk Birliği önünden başlayacak ve şehir meydanına kadar yapılacak barışçıl yürüyüş ve burada yapılacak konuşmalardan sonra bir süreliğine oturma eylemi gerçekleştirilecektir.
İskeçe Türk Birliği’nin tüm üyelerini, demokrasi ve insan haklarına saygı duyan herkesi, azınlığımızı hedef alan haksızlıklara karşı haklı taleplerimizi savunan tüm vatandaşları düzenlenecek demokratik eyleme katılmaya ve adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz.
10 TEMMUZ CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 11:30’DA İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ ÖNÜNDE BULUŞUYORUZ VE YILLARCA SÜREN HAKSIZLIĞA “ARTIK YETER” DİYORUZ!…”
İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU
