Kayhan GÜL –
Balkan ülkesi Bosna Hersek‘te son günlerde en çok tartışılan konu, Yüksek Temsilci Christian Schmidt’in Bonn yetkilerini kullanarak dayatmayı planladığı yeni seçim yasası.
Ülkedeki Boşnak siyasi partileri başta olmak üzere, Hırvat ve Sırplar dışında sağ ya da sol görüşlü neredeyse tüm partilerin tepkisini çeken bu yeni yasa neleri öngörüyor?
Alman Yüksek Temsilci Schmidt’in bugün açıklayacağı ileri sürülen yeni seçim yasası, özellikle Hırvatların işine yaradığı ve ülkede üçüncü bir entitenin önünü açtığı için “ırkçı” bir yasa olarak görülüyor ve Boşnakların neredeyse yönetimdeki tüm haklarını ellerinden alıyor.
Peki ama “ülkenin kaderini değiştireceği” söylenen bu yeni yasa neler getiriyor?
Alınan duyumlara göre, Schmidt’in bu yasa hamlesi, şu ana kadar Amerikan ve İngiliz temsilciler tarafından desteklenirken, Barış Uygulama Konseyi (PIC) üyesi diğer ülkeler bunu desteklemiyor.
Yüzde 3 baraj!
Öncelikle öngörülen değişikliklerden biri yüzde 3 seçim barajı olacak. Buna göre, eğer Bosna Hersek Federasyonu (FBIH) entitesindeki herhangi bir kantonda, son yapılan 2013 nüfus sayımına göre bir etnik grup toplam entite nüfusunun yüzde 3’ünün altında ise o kantondan FBIH Halklar Meclisine milletvekili seçilemeyecek. Yani, bir kantondaki Boşnak, Sırp ya da Hırvat nüfusu, yüzde 3’ün altında ise o kantondan o etnik gruba ait temsilci olmayacak.
Irkçı Hırvat partisi HDZ, daha önce bu barajın yüzde 5 olmasını teklif etmişti.
Bu arada, mevcut anayasaya göre ise her kantonun bir Boşnak, bir Sırp ve bir de Hırvat üye çıkarma hakkı bulunuyor.
Yeni yasa ise şu anlama geliyor:
– Posavina, Bosna-Podrinje ve Batı Hersek kantonlarından FBIH Halklar Meclisi’ne Sırp temsilci seçilemeyecek.
– Una Sana ve Bosna-Podrinje kantonlarından Hırvat temsilci seçilemeyecek.
– Posavina, Bosna-Podrinje, Batı Hersek ve Kanton 10 kantonlarından Boşnak vekil çıkmayacak.
– Bosna-Podrinje kantonundan hiçbir kurucu halkın milletvekili çıkaramayacak olması ise doğrudan anayasaya aykırı.
Hırvatlar tek söz sahibi konuma mı geliyor?
FBIH entitesinin başkan ve yardımcılarının seçiminde de değişikliler öngörülüyor.
Söz konusu değişiklikle ırkçı Hırvat partisi HDZ, FBIH entitesinde hükümetin kurulmasında kilit faktör haline gelecek. HDZ, gelecek dönemde, tıpkı bir önceki dönemde olduğu gibi, FBIH başkan ve yardımcıları seçiminden anayasa mahkemesi üyelerinin atanmasına kadar birçok şeyi engelleyebilecek.
Mevcut yasaya göre, Halklar Meclisi’ndeki Boşnak, Sırp ve Hırvat gruplar, üçte iki çoğunluğu sağladıkları takdirde başkan ve yardımcıları için aday çıkarabiliyor. Bu liste önce Temsilciler Meclisi’nde, akabinde de Halklar Meclisi’nde güvenoyu alıyor. Eğer listeler, yeterli desteği bulamazsa süreç baştan tekrarlanıyor.
Uluslararasu toplum aslında tam da bunu değiştirmek istiyor.
Başkan ve yardımcıları, 6 vekil yerine 8 vekilin oyu ile seçilebilecek. Yüksek Temsilcinin kanun teklifinde ise şu ifadeler de yer alıyor:
“Eğer gruplardan biri 30 gün içinde aday çıkaramazsa, gerek duyulan vekil sayısı 5’e düşürülecek. Eğer bu da başarılı olmazsa 30 ek gün verilecek ve iki vekilin desteği yeterli sayılacak.”
Yeni yasa ile HDZ, Hırvat grubunda her daim çoğunluğa sahip olacağından her defasında daha ilk turda aday çıkarabilecek. Hırvatlar dışındaki grupların ise aday çıkarması için 8 vekilin desteğini alması gerekecek. Bu, HDZ’nin her zaman FBIH başkanı ve başkan yardımcılarına sahip olacağı anlamına geliyor. Burada, başkan ve yardımcılarının imzası ve teklifi ile başbakan ve hükümetin kurulduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Boşnakların yönetim hakkı ellerinden mi alınıyor?
2013’teki son nüfus sayımına göre, ülke nüfusunun yüzde 50’sini Boşnaklar oluştururken, bu oran FBIH entitesinde yüzde 70’in üzerinde.
Ancak, entite nüfusunun yüzde 70’ini oluşturmalarına rağmen, yeni yasa ile yüzde 22 nüfusa sahip Hırvatlar, entitedeki neredeyse tüm kontrolü ellerine alacak.
Republika Srpska (RS) entitesinde de Boşnakların azınlık olduğu ve yönetimde söz sahibi olmadıkları göz önüne alınacak olursa Boşnak nüfusun çoğunlukta olduğu bir ülkede Boşnakların söz hakkı ellerinden alınmış olacak.
RS’nin soykırım, katliam ve insanlığa karşı suçlar üzerine inşa edildiğini dikkate alacak olursak, yeni seçim yasası ile aslında 1992-1995 savaşında ülkeyi savunan Boşnak Müslümanlar, neredeyse yönetimdeki tüm yetkilerini kaybetmiş olacaklar. OHR’nin bu olası hamlesi, uzun vadede bir arada yaşama kültürünü de yıkabileceği gibi yeni çatışmalara da zemin hazırlayabilecek.
Kayhan Gül – BalkanNews